İddet müddeti, ya da bekleme süresi, Türk Medeni Yasasına göre boşanan kadının tekrar evlenmesi için beklemesi gereken üç yüz günlük süredir.
Yasa hazırlanırken; boşanmanın kesinleşmesinden önce her iki tarafın cinsel ilişkiye girmiş olma ihtimalini düşünerek, doğacak çocuğun babasının kim olduğunun ortaya çıkarılması ve karışıklıkları engelleme amacıyla koyulan şarttır.
Azami gebelik süresi olarak belirlenen 300 günlük sürede doğacak çocuğun babasının boşanan koca olabileceğine dayanan babalık karinesinden doğan bu süre, kesin olmayan evlenme engeli hükmünde olup bir kadının bu süre içinde evlenmesi halinde evliliğinin iptal edilmesine sebep olmamaktadır. Kadının hamile olmadığının ispatı ya da boşandığı eşiyle tekrar evlenmesi halinde bu süre şartı aranmamaktadır.
Erkekler için ise boşandıktan sonra tekrar evlenebilmek için böyle bir kısıtlama yoktur.
4721 sayılı Türk Medeni Yasanın, 132. maddesinde boşanma sonrası bekleme süresi ile ilgili hükmü içermektedir. Söz konusu maddeye göre boşanma gerçekleştirildikten sonra kadının yeniden evlenebilmesi için 300 gün beklemesi gerekir. Kadının beklemesi gereken süre yasada bekleme süresi olarak adlandırılmaktadır. Boşanma sonrası yeni evlilik için bekleme süresi olarak da bilinmektedir.
İddet Süresi Nasıl Kaldırılabilir?
Bu süre beklenmeden evlilik yapmak isteniyorsa, kadının aile mahkemesinde iddet müddetinin kaldırılması için dava açması gerekmektedir. İddet müddetinin kaldırılması için dava açılacak görevli mahkeme aile mahkemesidir. Dava sırasında, müddetin kaldırılmasını isteyen kadının, hastaneden alınacak rapor ile hamile olmadığını kanıtlanması sonucunda, iddet müddetinin kaldırılmasına karar verilebilecektir.
İddet Süresi Hesaplama Yöntemi Nasıl Yapılır?
İddet süresinin hesaplanabilmesi için her şeyden önce boşanma kararının ne zaman kesinleştiğinin bilinmesi gerekmektedir. Eğer boşanma kararının kesinleştiği tarih net olarak biliniyorsa bu tarihin üzerine 300 gün eklenerek iddet süresinin ne zaman sona erdiği hesaplanabilir. Ancak Medeni Kanun iddet süresi için “10 ay” terimi yerine “300 gün” ifadesi kullandığı için iddet süresi hesabında ay bazlı hesap yapmak yanıltıcı olabilir ve iddet süresinin hesaplanmasında her zaman gün bazlı yöntem kullanılmalıdır.
İddet Müddetinin (Bekleme Süresinin) Kaldırılması Davası ne kadar sürer?
Dava süresi davanın nasıl yürütüldüğü, gerekli hukuki prosedürlerin ne şekilde izlenildiğine göre değişiklik göstermektedir. Davaların hızlı bir şekilde sonuçlanması için hukuki gerekliliklerin ve işlemlerin yerinde, süresinde ve usulünce yapılması gerekmektedir. Bu hususta uzman bir avukattan destek alınması dava sahibine oldukça avantaj sağlayacaktır.
Açıklamış olduğumuz etmenler yerine getirildiğinde bir hafta ile bir ay içerisinde iddet müddetinin kaldırılması davasının sonuçlanabilmesi mümkündür. Ancak hukuki yardım alınmadan bu davaların altı aya kadar uzaması da söz konusu olabilir.
İddet Süresi içerisinde hamilelik
İddet süresinde hamilelik, boşanan kadının 300 günlük iddet mühleti içinde hamile kalması durumudur. İddet mühleti, boşanma kararının kesinleşmesi ile başlamakta ve 300 gün sürmektedir. Bu iddet süresi içinde hamile kalmak, kadın için bir takım hukuki problemlerin yaşanmasına neden olabilmektedir. Şöyle ki; Medeni Kanun düzenlemesine göre hamileliğin ve doğum gerçekleştiği zamana göre bir takım hukuki varsayımlar (karineler) kabul edilmiştir. Bu varsayımlar, aksi dava yolu ile ispatlanana dek geçerli kabul edilen hukuki durumlardır. Doğan çocukla ilgili karine şudur: “evlilik süresinde doğan çocuğun babası kocadır. Ayrıca evliliğin sona ermesinden sonraki 300 günlük süre içinde doğan çocuğun babası da yine önceki kocadır.” Eğer doğan çocukla ilgili bu karine geçerli değilse hukuki sıkıntılar bu noktada başlamaktadır. Zira, söz konusu karineyi çürütmek için dava açılması gerekmektedir.